bülent
Ýlgili Üye
Teþekkür Sayýsý 0
Offline
Mesaj Says: 117
|
|
« Yantla #2 : 05 Haziran 2009 - 15:39:45 » |
|
DEVAMI ......
Otto Warburg Warburg'un buluþu bize baþka neleri anlatmaktadýr? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklý bir biçimde metabolize olmaktadýr. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar; kanser hücreleri oksijenden kaçýnýr. Oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanýlan bir yöntemdir. Bu buluþun bize anlattýðý baþka bir þey de, kanserin bir mayalanma süreciyle metabolize olduðudur. Kanserin metabolizmasý normal hücre metabolizmasýndan 8 kat daha büyüktür. Yukarýda söylediðimiz her þeyi birleþtirirsek ortaya þu tablo çýkýyor: Vücut, kanseri beslemeye çalýþýrken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalýþýr. Kanser devamlý açlýktan ölmenin eþiðindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alýmý kesilirse kanser açlýktan ölmeye baþlar. Tabii kendisini beslemek için vücudun þeker üretmesini saðlayamazsa... Proteinlerden þeker Bu ziyan sendromuna "cachexia" denir. Cachexia, vücudun proteinlerden (evet, doðru duydunuz, karbonhidratlardan veya yaðlardan deðil de, proteinlerden) "glycogenesis" iþlemiyle, þeker elde etmesidir. Bu þeker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalýþýrken kendisi açlýk çeker. Þimdi, kanserin þekerle beslendiðini öðrenmiþken, onu þekerle beslemek mantýklý geliyor mu size? Ya da karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak? Bugün, kansere karþý uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (iþe de yaramaktadýrlar) çünkü günün birinde birisi þeker ve kanser arasýndaki baðlantýyý görmüþtür. Bu terapilerde, karbonhidratlar bakýmýndan zengin gýdalara izin verilmez. Terapilerin hiçbirinde þekere de izin verilmez çünkü ÞEKER KANSERÝ BESLEMEKTEDÝR. Peki, doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez? Kim bilir? Belki doktorunuz kanseri tedavi edecek kiþinin siz deðil, kendisi olduðunu düþünmektedir. Belki Otto Warburg'un buluþunu duymuþtur ama geri kalan parçalarý tamamlayamamýþtýr. Belki de beslenmeyle ilgili hiçbir þey öðrenmemiþtir. Aslýnda 1978'e kadar ABD'nin resmi kuruluþlarýndan biri, beslenmenin hastalýkla bir ilgisi olmadýðýný iddia etmekteydi. Kanser ve þeker baðlantýsýndan haberdar olanlar ise, dikkate deðer terapilerle ortaya çýktýlar. Bunlardan biri Laetrile'dir. Cachexia'lý hastalarýn yüzde 50'den fazlasýnda glycogenesis sürecini durduran Hydrazine Sulfate bunlardan bir diðeridir. Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alanýnda bir "akýllý bomba" üzerinde çalýþmaktadýr. Akýllý bomba diyebileceðimiz ilacýn üzerinde bir kaplama vardýr. Ýlaç, vücutta oksijensiz bir bölge ile karþý karþýya geldiðinde bu kaplamayý üzerinden atar. Kanseri yok etmek için kemoterapiyi serbest býrakýr. Çünkü vücutta oksijensiz tek alan, kanserli bölgedir. Kanser hücresini aç býrakmaya çalýþan besin terapileri de vardýr. Kanserin ne sevdiðini bilen hasta, bunlarý yemekten kaçýnýr. Kanser, çið yiyeceklerdense piþmiþ yiyecekleri sever. Piþirme iþlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin þeker sevdiðini aklýnýzdan çýkarmayýn. Kanserinizi sevmiyorsanýz, onu beslemeyin! Þeker yerine tatlandýrýcý kullanmak çözüm deðil Þeker yerine tatlandýrýcý kullanmayý düþünüyorsanýz, baþka bir tuzaða düþmüþ olursunuz. Tatlandýrýcýlarýn da vücuda ciddi zararlarý olduðu, yapýlan araþtýrmalarla kanýtlandý. Örneðin, Amerikan Gýda ve Ýlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gýda maddesinin üzerine "Saðlýða zararlýdýr. Hayvanlar üzerinde yapýlan testlerde kansere yol açmýþtýr." ibaresinin konmasýný þart koþtu. Aspartam ve sükraloz gibi diðer tatlandýrýcýlar da yan etkileri nedeniyle uzak durulmasý gereken gýdalar arasýnda. Kaynak: International Wellness Directory Þekeri býrak, kalbini koru! Yýlýn týp kitabý "Bir Masalmýþ Kolesterol" kalp saðlýðýmýzý korumak için þekerden uzak durmayý öðütlüyor. Þeker yediðimizde neden kendimizi "mutlu" hissettiðimizi açýklayan yazar, bu sanal mutluluktan ve þeker baðýmlýlýðýndan kurtulmanýn da reçetesini veriyor! Ýyi bilgi özel "Mutluluk, dünyada en çok peþinde koþulan duygudur. Þeker ise, dünyada en bol bulunan kimyasal madde. Sorun da burada. Þeker insaný mutlu ettiðinden ve her yerde kolayca bulunduðundan, baðýmlýlýk yaratabilir. Ancak bu baðýmlýlýk þekerin yan etkileri (özellikle obezite) nedeniyle saðlýksýzdýr." Yazar Shane Ellison, kan þekerini kontrol altýna alma ile ilgili þunlarý yazýyor: "Kalp hastalýðýný önleme veya geriletmede yaþam biçiminin etkisi Kalp hastalýðýný önlemede ilk basamak, hap yutmak deðil, saðlýklý yaþam alýþkanlýklarýný kazanmak olmalýdýr. Bu kural, reçeteli ilaçlar için de, kapsül þeklinde satýlan besin destekleri için de geçerlidir. Her iki ilaç türü de, yaþam biçimi kötü olanlarda kalp hastalýðý görülmesini engelleyemez. Eðer kalp hastalýðý risklerinizi azaltma konusunda ciddiyseniz aþaðýdaki alýþkanlýklarýný kazanmalýsýnýz: * Þekeri (sukroz, yüksek fruktoz içeren mýsýr þurubu -niþasta bazlý sývý þeker-, fruktoz ve suni tatlandýrýcýlar)53 ve sigarayý kesin * Aðýr olmayan egzersiz yapýn * Þarap da dahil, alkol alýmýný kesin veya en aza indirin * Her gün daha fazla yeþil/ yapraklý sebze tüketin * Daha fazla saf su için (damýtýlmýþ olmayan sulardan için) * Sadece çið süt (pastörize edilmemiþ süt) tüketin, miktarý sýnýrlý tutun * Düzenli olarak, ceviz, Hindistan cevizi yaðý ile taze somondan ve/veya kanola yaðýndan omega-3 yað asidi tüketin * Rafine tahýllarla yapýlmýþ besinleri (beyaz unlu) azaltýn. * YAÐLARINIZDAN KURTULUN (aþaðýda "Obezite için Yardým" bölümüne bakýnýz) Az önce bahsettiðimiz yaþam tarzý deðiþikliklerine uymak, vücudunuzdaki olumlu deðiþikliklere baðlý olarak ömrünü uzatýr. Bunlarýn tümü de kalp hastalýðýný aþaðýda sayýlan yollarla önlemeye uðraþýrlar: * Endotel fonksiyonunu yeniden düzenler (daha iyi kan dolaþýmý için) * Yaðsýz vücut kütlesini arttýrýr * Trombosit kümelenmesini azaltýr (pýhtýlarý önler) * Kan basýncýný (tansiyonu) düzenler * Plak oluþumunu ve büyümesini önler * Oksidatif stresi önler * Kalbe optimal enerji saðlar * Homosistein düzeylerini düþürür * Ensülin direncini önler Obezite için yardým: Kan þekerinizi nasýl kontrol altýna alabilirsiniz? Obezite ve yaþlanma için "her derde deva" bir ilaç olsaydý, bu ilaç diyete deðil, kan þekerini kontrol etme ve düþürmeye yönelik olurdu. Kendimden örnek verebilirim. Kan þekerimi kontrol altýna alarak yüzde 30 olan vücut yað oranýmý yüzde 10'a düþürebildim. Ýnce olmanýn yararlarýnýn yaný sýra, kan þekerini kontrol altýna almak ensülin direnci, tip 2 diyabet, dikkat daðýnýklýðý ile iliþkili belirtiler, kanser ve kalp hastalýðýna deva olacaktýr. Kan þekeri dikkat edilmesi gereken bir konudur. FDA, "ABD'de yetiþkin nüfusun üçte ikisinin aþýrý kilolu veya obez olduðunu ve diyabet nedeniyle erken ölümlerin salgýn hastalýk gibi yayýldýðýný" bildiriyor. Amerika bir mezarlýk. Ýnsanlarýn çoðu, hastalýk belirtilerini maskelemeye yarayan FDA onaylý ilaçlarý kullanýp rahat rahat ölmeyi bekliyor. Mantýðýnýzý dinlerseniz, "Diyet kolayý çöpe at, kolesterol düþürücü ilaçlarý unut ve bu uyarýyý beyninde hemen hareket geçir" dediðini duyacaksýnýz. Tüm maddeler, hatta su bile toksik, yani zehirlidir. Bir maddenin zehir olup olmayacaðýný hangi dozda kullanýldýðý belirler. Bu prensip, M.Ö. 1500 yýlýnda Paracelsus tarafýndan ortaya konmuþ olup, glikoz ve ensüline uyarlanabilir. Glikoz, enerji ateþinizi tutuþturan kývýlcým olarak deðerlendirilebilir. Ensülin de kibrittir. Kan dolaþýmýnýza glikoz girdiðinde, pankreastan ensülin salgýlanýr. Ensülin, mekik gibi vücudunuzun hücrelerine glikoz ve diðer besin maddelerini taþýr. Bu önemli maddeler dahi zehirli olabilir. Nasýl mý? Yüksek miktarda þeker (sukroz, yüksek glisemik endeksli karbonhidratlar ve meyve suyu) alýmý, aþýrý miktarda ensülin üretimine yol açar. Aþýrý ensülin ise hücrelerinizi "uyuþturur". Hücre içine giriþ imkâný bulamadýðýndan, glikoz (ve diðer birçok besin) gidecek yerleri olmadan kan dolaþýmýnda sürüklenir durur. Sabit bir þekilde glikozun akýþý olduðunu fark eden pankreas ensülin salgýlamaya devam eder. Glikoz ve insülin zehirli hale gelirler. Hasar baþlar. En korkutucusu, ensülin "termogenez"i bloke ederek yað yakma özelliðinizi engeller. "Termogenez", zayýf kalmanýz için size Allah tarafýndan bahþedilen bir haktýr. Vücudunuzun yaðlardan, onlarý ýsýya çevirerek kurtulma sürecidir. Ensülin, bu süreci engeller. Termogenez gibi mucizevî bir özelliðe, hareket etmenizden veya diyet yapmanýzdan baðýmsýz bir þekilde doðuþtan sahipsiniz, unutmayýn. Aþýrý þeker alýmýna dayanan bu olumsuz etkiden maðdur olanlar, kontrol edemeyecekleri biyokimyasal bir kâbusun kölesi olacaktýr. Çoðu vakada, geri dönüþ yoktur. Uyanma imkâný olmayan bu kabusun karakteristik özellikleri sürekli þeker krizleri, dindirilemeyen susuzluk hissi, idrar miktarýnda artma, vücut yað miktarýnda artma (yýllar içinde vücudunuzun yað yüzdesi artýyor mu?), karamsarlýk ve düþük enerjidir. Bu belirtiler daha sonrasýnda obezite, ardýndan insülin direnci, tip 2 diyabet, kalp hastalýðý, kanser ve nihayetinde erken ölüme sebep olabilir. "Ýlkyardým" ilaçlarýný unutun ve kan þekerinizi doðal yollarla düþürmeye çalýþýn Yüksek kan þekerinizi düzeltmek için, aþaðýdakileri uygulayýn: * Eðer önünüzdeki yemeðin tadý þekerliyse ve bu tat organik meyveden gelmiyorsa yemeyin * Her yemekten önce suda çözünmüþ 1 çorba kaþýðý karnýyarýk otu tohumu (psyllium husk) * Her gün 1-6 gram tarçýn57 * Her gün 300-600 mg alfa lipoik asit (ALA) * Her gün 10-25 mg, yüzde 1'lik banaba bitkisi ekstresi (korosolik asit) * Beslenmenizden yüksek glisemik endeksli karbonhidratlarý çýkarýn * Yemek veya atýþtýrmalýklarla birlikte ayçekirdeði, badem, kabak çekirdeði gibi tohumlar veya fýndýk fýstýk tüketin (kavrulmamýþ, tuzlanmamýþ olanlarýný) * Tabii ki düzenli olarak spor yapýn Uzun vadede kan þekerinizi kontrol altýnda tutarsanýz, 5-10 yaþ daha genç görüneceðinizi ve hissedeceðinizi düþünebilirsiniz. Obezite, diyabet, kalp hastalýðý ve kanser nedeniyle erken ölüm tehdidi kötü bir rüya olarak kalacaktýr. Þekeri sonsuza kadar nasýl býrakabilirsiniz? Þeker baðýmlýlýðý gerçek bir tehlikedir. Sukroz baðýmlýlýðý, obezitenin bir numaralý nedeni sayýlabilir. Obezitenin, kalp hastalýðý için risk faktörü olduðu kanýtlanmýþtýr. Þeker baðýmlýlýðýnýn bir göstergesi de, küçük kýzlarýmýzý "þeker" olarak tanýmlamaktýr. Sevdiklerimizi þekerle iliþkilendirmemizin nedeni, þekerde olduðu gibi çocuklarýmýza duyduðumuz sevginin de kendimizi iyi hissettirmesidir. Baþka bir deyiþle, sevgi aðrýyý keser. Bilim adamlarý, þeker ve sevgi arasýndaki bu benzerlikle ilgili olarak, her ikisinin de "opioid" (afyondan elde edilen) reseptörleri tetiklediðini keþfetmiþlerdir. Bu reseptörler tetiklendiðinde, reaksiyonlar zinciri ateþlenmiþ olur. Bu zincir, "aðrýyý hissetmeme" ile son buluyor. Sonuç, mutluluktur. Þeker ve sevgiye ek olarak, ilaçlar da opioid reseptörleri tetikleyebilirler. Bu ilaçlar afyon, kodein, morfin ve oksikodon'dur. Bunlarýn hepsi "opiat" olarak bilinir. "Mutluluk"un ötesinde, opiatlar "coþku ve neþe" duygularýna da neden olur. Bu, kýsmen de olsa, insanlarýn neden baðýmlý olabildiklerini açýklar - bu coþku ve neþe halinin doðal bir þekilde hissedilmesi güçtür, ama imkânsýz deðildir. Bu ayrýca, sevilme hissinin eksik olduðu kiþilerin neden þekere (örneðin karýnýz mutsuz olduðunda çikolata yer) veya ilaçlara yöneldiðini de açýklar. Opioid reseptörleri tetikleyen birçok þey baðýmlýlýk yaratabilir. Bazý baðýmlýlýklar saðlýklýdýr, bazýlarý da þeker baðýmlýlýðýnda olduðu gibi saðlýksýz. Mutluluk, dünyada en çok peþinde koþulan duygudur. Þeker ise, dünyada en bol bulunan kimyasal madde. Sorun da burada. Þeker insaný mutlu ettiðinden ve her yerde kolayca bulunduðundan, baðýmlýlýk yaratabilir. Ancak bu baðýmlýlýk þekerin yan etkileri (özellikle obezite) nedeniyle saðlýksýzdýr. Þeker baðýmlýlýðý birçok bahane ile rasyonalize edilir. Genellikle þunlar söylenir: Herkes gazoz içiyor, zararlý olsaydý satýlmazdý, çocuklar bile yiyor, etikette "þekersiz" yazýyor, yarýn býrakacaðým, kilo almak umurumda deðil, benimki genetik, herkes þiþman, þiþmanlýk saðlýklýdýr, bir yerde þekerin baðýmlýlýk yapmadýðýný okudum. Þeker baðýmlýlýðýnýn nasýl geliþtiðini bilmek, tedavinin nasýl olacaðý hakkýnda fikir verir. Þeker tüketildiðinde beyinde serotonin seviyesi yükselir. Bu da endorfin üretimini arttýrýr. Ayný ilaçlarda olduðu gibi, bu beyin kimyasallarý da opioid reseptörleri tetikler, böylece mutluluk verir, acý hissini gölgeler. Opioid reseptörleri þekerle tekrar tekrar tetiklenerek serotonin düzeylerini suni olarak arttýrýrsa, insan vücudu doðal yollardan serotonin üretimini ve salgýlanmasýný durdurur. Serotonin duygulaným ve iþtahýn kontrolünden sorumludur 58. Serotonin olmadýðýnda kiþi depresif olur ve daha fazla þeker yemek için kývranýr. Bu da mutluluk ile þeker arasýnda duygusal bir bað kurulmasýna yol açar. Þeker baðýmlýlarý, serotonin düzeyini arttýrmak ve mutlu olmak için þekersiz yapamaz hale gelir. Bu olayýn adý "duygusal yeme"dir. Zamanla, duygusal yeme þeker yeme haline gelir, bu da termogenezi engellediðinden yað dokusunun artmasýna yol açar. Bunun üstesinden gelmek için, þeker baðýmlýlarýnýn serotonin düzeylerini artýracak ve þekerdeki gibi olumsuz yan etkileri olmayan saðlýklý alýþkanlýklar geliþtirmeye ihtiyaçlarý var. Bu kriterlere uyan iki þey var: egzersiz ve esansiyel aminoasit olan L-triptofan. Ýyi bilinen "koþma sarhoþluðu", endorfinlerin opioid reseptörleri tetiklemesinin sonucudur. Bu mutluluk hissi, hafif egzersiz ile de kazanýlýr. Þekerin yerine geçebilecek harika bir alternatiftir. Kuþkusuz, koþma alýþkanlýðý pasta yemekten daha yorucu olup saðlýksýz bir baðýmlýlýða da yola açabilir- her gün egzersiz yapanlarda olduðu gibi. Dengeyi bulmak çok önemlidir. L-triptofan, þekerin yerini kolayca alabilir ve egzersizle birlikte kullanýlabilir. Yapýtaþý gibi davranarak vücudun serotonin üretimini arttýrýr. Sonuçta, L-triptofan kullananlar, þeker krizlerinden kurtulurlar. Bu esansiyel aminoaisit melatonini de arttýrýr. Bu da gece güzel bir uyku çekmeyi seven herkesin çok hoþuna gidecektir. Þeker baðýmlýlýðý bir kez sonlandýðýnda, termogenez harekete geçecektir. Termogenez herkese ince bir vücutla yaþama hakký verir. Tek baþýna bu dahi kalp hastalýðýna yakalanma ihtimalinizi düþürür. Suni tatlandýrýcýlara da yer yok Purdue Üniversitesi'nden Prof. Dr. Terry Davidson ve Doç. Dr. Susan Withers, suni tatlandýrýcýlarýn, ayný þekerde olduðu gibi, tokluk hissine engel olduðunu bulmuþlardýr. Uluslararasý Obezite Dergisi'nde yayýnlanan araþtýrma sonuçlarýna göre "aðýzdaki his" vücudun kalori sayma becerisinde çok önemli rol oynuyor. Suni tatlandýrýcý kullandýðýmýzda, vücudun þekerli tadý esas alarak kalori sayma kabiliyetini engellemiþ oluyoruz. Suni tatlandýrýcýlar, bilinçsizce çok fazla yememize neden olurlar 59. Diðer bir deyiþle, domuz gibi yemediðinizi düþünüyorsunuz, ama aslýnda öyle yiyorsunuz. Saðlýklý veya diyet ürün ve protein takviyesi üreticilerinden bazýlarý galiba henüz þekerin kötü etkilerinin farkýnda deðiller. Bunun bir göstergesi de, bu ürünlerin bol miktarda þeker veya suni tatlandýrýcý içermesidir. Bu tür ürünlerin sizin için saðlýklý olduðu inancý, pazarlama stratejilerinin nasýl olup da týbbi bilgi ve saðduyunun yerini aldýðýna mükemmel bir örnek oluþturuyor."
|